Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nüfusun %50sinin eşi, diğer %50 sinin annesi olan tüm kadınlara özen ve önemin bir değil, her gün gösterilmesi dileğiyle tüm annelerin anneler günü kutlu olsun. sevgi ve saygıyla Nüket Kantarcı KENDİ KENDİNE YETMEK Epey bir zaman geçmişti üzerinden yalnız kalışının. Eşini yeni kaybetmiş, kendi adlandırdığı yaşam biçimi olan yalnızlık dolu yeni hayatına alışmaya çalışıyordu. Üç çocuğu evlenerek yuvadan uçup kendi hayatlarını kurmuştu. O da her ayrılışta kah ağlamış, kah gülmüştü. Yalnızlık korkusu ile ilk o zamanlarda tanışmıştı. ! En yakın dostuydu eşi. Hissettiği karmaşık duyguları toparlamasına yardım ediyor,  yardım ettikçe de daha çok yaklaşıyordu eşine. Öyle ki kenetlenircesine bağlanıyorlardı birbirlerine. Hani   “yaşlandıkça eşler birbirlerine benzer” derler ya.  Kim demişse doğru demiş. Çift yaşlandıkça gençleşmiş, aynı dili konuşarak yaşamın tadını daha çok almaya başlamışlardı. Zaten eşi evlendikleri gece dua ederken de “Allah’ım bana son günlüğü ver” demişti. Tanrı bu içten
En son yayınlar
VEFALI DOST MEHMET TUNGA, MEKANIN CENNET OLSUN!   Candan, samimi dost, arkadaş, kardeş, Mehmet Tunga……. Ne çok anılarımız var biriktirdiğim ….Biriktirdiğimiz... Hangisini anlatmalıyım ki??... En iyisi ilk tanıştığımız günle başlayayım! Yanılmıyorsam 1979 yılıydı. İstanbul Beykoz da lojmanda kalıyorduk. Sevgili çocukluğumun gülen yüzü   sevgili arkadaşım Nurcan telefonla arayarak, evleneceği kişiyle birlikte bize nikah davetiyesi getireceğini söyledi. Büyük bir heyecanla camda beklerken, bir motosiklet   lojmanın bahçesine geldi. Öylesine bakarken ne göreyim; Nurcancığım iniyor motosikletten! Güler yüzlü, yaşam sevinciyle dolu Sevgili Mehmet ile işte böyle tanışmıştım. Hayat dolu, yaşama pozitif ve sevgiyle bakan Dostumuzla! Duygusaldı.! Duygusal   bir film izlerken, gözlerinden yaş akan nadir erkeklerdendi.    “Duygusal insanlardan zarar gelmez” söylemi, vefalı kişiliğini hatırlayınca sanki onun için söylenmişti! Çok çalışkandı, hedefleri vardı. Gece gündüz demeden    k

Güle güle Bora Yılmazyiğit...

  Güle güle Bora Yılmazyiğit... Mimar, iş adamı, gurme, araştırmacı, tarihçi, ressam, Ekonometri ve Ankara Life dergilerinin köşe yazarı... Aile dostumuz… Gerek seyahatlerimizde, gerek toplantılarımızda, gerekse de dost meclislerinde; bizleri hem düşündürüp, hem de güldüren, eşsiz dost, Bora Yılmazyiğit’i kaybettik! Ankara Life okuyucuları, Göbeklitepe ile ilgili en detaylı bilgileri sevgili Bora nın köşesinde okurken, Göbeklitepe henüz daha ülke gündemine oturmamıştı. Bu denli araştırmacıydı. Bir yakınınızı, bir tanıdığınızı kaybettiğiniz zaman; hayatın nasıl bilinmez bir boşluk üzerinde sallandığını bir kez daha kavrıyorsunuz. Bir kez daha dünyaya gözlerini açmanın ölüme de doğmak olduğunu  anımsıyorsunuz. Biliyorum, hayat devam edecek. Bir süre sonra gözyaşlarımız dinecek. Ama hep hatırlayıp anacağız sevgili Yılmazyiğit’i! Güle güle sevgili köşe yazarımız... Mekanın cennet olsun. Güle güle...                

BİR OYA ÖZDEBİR VARDI, ÖLÜM ONA HİÇ YAKIŞMADI!

BİR OYA ÖZDEBİR VARDI, ÖLÜM ONA HİÇ YAKIŞMADI! İş hayatında ve sosyal hayatta insana insan olarak bakan, cinsiyet yüklemeyen, kıskançlık nedir bilmeyen, herkesle dost olmaya çalışan, dostluğa önem veren; vefalı, fedakâr, sevgi dolu, güzel insan sevgili Oya Özdebir’i kaybettik… Öleceğini bilen, ölüm hakkında düşünen tek canlıdır insan! Ölümü yok sayanlardan değil, dost kılanlardandı Oya Özdebir. Hatta ölümden hiç korkmadığını da söylemişti bir sohbetimizde.   Ankara’daki ünlü iş kadınlarındandı. Ortadoğu ülkelerine yapmış olduğu ihracatlarla tanınan, iş dünyasının öncü iş kadınlarının arasındaydı. 2009 yılında Ekonometri dergisinin ödül töreninde “Yılın Kadın Sanayicisi “seçilmişti.  Öyle ki; Özdebir’e ödülünü eşi ASO Başkanı Nurettin Özdebir takdim ederken “Ben Ankara Sanayi Odası ile ilgilenirken eşim Oya Özdebir, şirketimizi başarıdan başarıya koşturdu. Laf aramızda benden daha başarılı” sözleriyle, asıl kahramanının eşi olduğuna vurgu yapmıştı.  Daha yapılacak çok şeyler vardı… Ne k

Kadriye Esra Aygün-Sertaç Kantarcı

Ankara Life Dergisi adına her yayınında farklı ve güncel bir konuyu işleyen Sertaç Kantarcı’nın,20 Haziran mülteciler günü nedeniyle   değindiği konu;   birçoğumuzun kâh üzülüp, kâh kızdığı, Suriyeli mülteciler ile ilgiliydi. Kantarcı’nın konuğu ise     Suriye Dostluk Derneği Başkanı Kadriye Esra Aygün idi. Aygün tüm gerçekliliği ile mülteciler ile ilgili verilere bağlı   bilgi verirken,   anlattıkları karşısında “hiçbir şey göründüğü gibi değil” demekten kendimi alamadım. Öyle ki bu açıklamalar özellikle de   Suriyeli mültecilerle ilgili bakış acımı, yeniden gözden geçirmeme neden oldu.     Savaştan önce Suriye ‘ye   iş için birkaç kez gitmiş, ülke yetkilileri ve    iş insanları   ile   Suriye’nin     ekonomisi,   kalkınması üzerine söyleşiler yapmıştım. Onların ülkelerinin kalkınması için verdikleri cabalara ve yaşamlarına   az da olsa tanık olmuştum.   Bu sebeple de   Suriyelilerin, ülkelerindeki savaş nedeniyle kaçıp, Türkiye ve başka ülkelere gitmelerini kesinlikle doğru b

Makale Doç. Dr. Güler Demirova Györffy

                PİYANO EGİTİMİNİN İLKÖGRETİM ÖGRENCİLERİNİN  DİKKAT TOPLAMA                                                                            YETİSİNE ETKİSİ Sanat eğitiminin ayrılmaz bir parçası olan müzik eğitimi çocuğun çok yönlü yetişmesine yardımcı olur. Müzik bilgisi, müzik- sel beceriler ve alışkanlıklar, müziksel düşünme, müzik beğenisi, müzik eğitimi süreci içinde çocuğa kazandırılan değerlerdir. Müzik eğitimi çocuğu duyuşsal ve zihinsel yönden geliştirir, algılama yeteneğini artırır, hayal gücünü ve hafızasını güçlendirir, kişiliğinin biçimlenmesine katkı sağlar. Macar eğitimci L. Kardos’a göre, “Müzikle uğraşma, çalgı çalma çocuklara dikkatli ve sabırlı olmayı öğretir, onlara duygularını anlatma fırsatı verir. Bu deneyimle ses ve sessizliğin değerini, önemini bilir ve kavrar. Müzikle tanıştığı için yaşantısı değişir.” Müzik eğitimi alan çocuklarda zaman kavramı da daha farklı bir anlamda değerlendirilir. Zamanı doğru kullanma, yoğunlaşma ve dikkat özelliği

Söyleşi Ezgi Ayan

                                                                      REFORMER PİLATES Sağlıklı yaşamak ve ilerleyen yaşları ağrısız karşılayabilmek için spor olmazsa olmazlarımızdandır. Yürüyüş, yüzme, aerobik gibi sıkça bilinen ve kullanılan spor isimlerinin yanı sıra Reformer pilates ismi sıkça duyulmakta. Reformer pilates ile spor yapmanın faydaları ve ileriye dönük bedene katkılarından sıkça bahsedilmekte. Boon spor merkezinin kurucusu Ezgi Ayan, Reformer pilates ile ilgili sorularımızı cevapladı.   Ne kadar aralıklarla spor yapılmalı? Yaş almaya başladığımız yıllara nasıl ve hangi spor dalıyla yatırım yapılmalı? Haftada üç gün kendinize vakit ayırarak kas ve kemik yıkımını engelleyebilirsiniz. Ayrıca vücudunuzdaki kas ve kemik yoğunluğunu arttırmak avantajınıza olacaktır. İlerleyen yaşlarda kendinize yaptığınız en güzel yatırım olarak düşüneceğiniz reformer pilates çok farklı rehabilite ve klinik etkilere sahiptir. Reformer pilates skolyoz, lordoz, kifoz, bel ve boy