Ana içeriğe atla

TANGO İKİ KİŞİYLE YAPILIR!

Kızların şartlandırılarak   belli kural ve  belirlenen bir gelecek doğrultusunda hayata hazırlandırılmaları maalesef günümüzde de görülmekte. Elbette bu kural ve kendi kabuğu  çerçevesinde yetişen kadın hayatı tanımaya başladığında da zorlanıyor. Baba evinde  bu kolaylıkla yetişen kadın yetişkinliğinde yaşamak ve ayakta  durmak için ekonomik  özgürlüğün   önemli bir araç olduğunu   öğrenmekte.
Öyle ki bu gün bir çok kadın güvencesiz bir hayat sürerek  hayatı  öğrenmeye çalışırken bu çaresizlikde gelecek kuşakları  olumsuz etkilemekte. Her neslin gelecek kuşaklara rol- model olacağı düşünülürse işte bu noktada kadınlara çok iş düşmekte.Yaşamın gelecekteki  belirsizliğini göz önünde bulundurarak, eksik, yanlış yetiştirildiğini  düşünüp
hayıflanmak yerine neler yapabileceğine dair kendini sorgulayıp yetiştirmelidir.Çünkü her bireyin  başarılı bir yanı vardır. Önemli olan onu ortaya çıkartabilmektir.Önce kendini yetiştirip, eksiklerini tamamlamak  iş hayatına atılarak girişimci olunmasında yol gösterici olabilir. Bu noktada azim ve cesaret önemli bir girişimcilik özelliğidir.
KKTC eski Cumhurbaşkanı Sayın Mehmet Ali Talat,  Ekonometri dergisi için gerçekleştirdiğim bir söyleşide; KKTC   nin geleceği için   Türk tarafının gösterdiği   iyi niyetli yaklaşımı,Rum   tarafının da   göstermesi gerektiğini söylemiş,  “tango iki kişiyle yapılır" benzetmesi  ile  de konunun önemine dikkat çekmişti. Girişimcilik de aynen tango   gibidir!Tangodaki iki kişinin yerini, girişimcilikte; azim ve cesaret alır. Azim ve cesaretle  de girişimcilik mükemmelleşir!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nüfusun %50sinin eşi, diğer %50 sinin annesi olan tüm kadınlara özen ve önemin bir değil, her gün gösterilmesi dileğiyle tüm annelerin anneler günü kutlu olsun. sevgi ve saygıyla Nüket Kantarcı KENDİ KENDİNE YETMEK Epey bir zaman geçmişti üzerinden yalnız kalışının. Eşini yeni kaybetmiş, kendi adlandırdığı yaşam biçimi olan yalnızlık dolu yeni hayatına alışmaya çalışıyordu. Üç çocuğu evlenerek yuvadan uçup kendi hayatlarını kurmuştu. O da her ayrılışta kah ağlamış, kah gülmüştü. Yalnızlık korkusu ile ilk o zamanlarda tanışmıştı. ! En yakın dostuydu eşi. Hissettiği karmaşık duyguları toparlamasına yardım ediyor,  yardım ettikçe de daha çok yaklaşıyordu eşine. Öyle ki kenetlenircesine bağlanıyorlardı birbirlerine. Hani   “yaşlandıkça eşler birbirlerine benzer” derler ya.  Kim demişse doğru demiş. Çift yaşlandıkça gençleşmiş, aynı dili konuşarak yaşamın tadını daha çok almaya başlamışlardı. Zaten eşi evlendikleri gece dua ederken de “Allah’ım bana son günlüğü ver” demiş...

Söyleşi Gizem Alıçlı Baştaş

            ŞİFA HEPİMİZİN İÇİNDE   Gizem Alıçlı Baştaş, sanayi sektöründe ki başarılı iş kadını unvanının yanına son yıllarda oldukça ilgi duyulan kozmik şifa eğitmenliğini de ekledi. Baştaş ” Kişisel Gelişim dünyasına girişim 2003 yılın da Reiki ile başladı. Kişinin kendini şifalandır- ma gücüne inanarak, bu yolda hem kendimi geliştirmek hem de başkalarının şifasına aracı olmak için kendimi geliştirmeye devam ettim. Bu süreçte fiziksel, duygusal, zihinsel ve ruhsal bedenlerimiz için olan alışmalarda yer almış, farklı modaliteler- in 60’ın üstünde eğitimlere katıldım.” diyor. Baştaş TETHEVA Kozmik Şifa ve önemini okuyucularımızla paylaştı. Bu sürece giriş sebebiniz neydi, nasıl gelişti, anlatır mısınız? Bu yoğun tempoyla nasıl başa çıkıyorsunuz? Tüm enerji çalışmaları aslında kişilerin kendi içindeki şifa yeteneklerini desteklemek içindir. Çocukluğumdan beri altıncı hislerim çok kuvvetliydi. Küçük yaşlarda bu yetimi tanıdıklara f...

Soyleşi Sinem Altınel

ANKARA’YA ULUSLAR ARASI FUAR VE KONGRELER GEREKLİ Didem Sinem Altınel Mısırdalı, Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nü bitirdikten sonra 2002 yılında aile şirketleri olan Altınel şirketler grubunda çalışmaya başlamış. Eğitime ve öğrenmeye çok önem veren Altınel iş hayatının yanı sıra Hac- ettepe’de mastır ve yüksek lisansını tamamladıktan sonra bu gün Hacettepe Üniversitesi İşletme Bölümü’nde Yönetim ve Or- ganizasyon alanında doktorasını yapıyor. Altınel, Ankara’nın turizmi ve ekonomik gelişimi için neler yapılması gerektiğini Girişimci Kadın Dergisi’ne anlattı. Ankara’daki otellerin çok olmasını ve bu sektörün bu şekilde büyümesini nasıl buluyorsunuz? Türkiye genelinde olduğu gibi çok plansız. 2002 yılında Türki- ye’nin toplam yatak sayısı 800.000 iken, 2019 yılında bu rakam 1.550.000’e ulaşmış. Evet, bu süreçte turizm sektörü ciddi anlamda gelişse de, özellikle Ankara gibi belli bölgelerde arz talebin oldukça üstünde. Bizim otelimiz 1986 yılında aç...