Ana içeriğe atla

PSİKOLOJİDE ATIN ÖNEMİ


Yapılan araştırmalar göstermiştir ki  Türk kültüründe önemli  bir  yere sahip   olan atlar, çocukların ve  yetişkinlerin   üzerinde   olumlu psikolojik katkılara sahip. Özelliklede gelişim çağındaki çocukların fiziksel, psikolojik gelişimlerine katkıları ve sosyal faydaları saymakla bitmiyor. Öyle ki ata binip atlarla zaman geçirmek;  insanların psikolojik durumlarını düzeltirken,  özgüvenlerini  de geliştirdiği  görülüyor. At aynı zamanda engelli bireylerin yaşama daha pozitif bakmalarını sağlarken, şehit çocuklarının  yaşadığı acıyı kontrol altına almalarında da önemli bir rol oynamakta.
Böylece psikolojik boşlukta olan kişilerin psikolojilerinde; tedavi edici olup, yaşamla daha da kolay baş etmelerinde yardımcı oluyor. Ne acıdır ki insanlık adına bu denli katkı sağlayan atlara yeteri kadar ilgi gösterip koruyamıyoruz. Oysaki Türk ulusuyla özdeşleşmiş olan atı; İnsanlar önce yiyecek ihtiyaçlarını karşılamak için, daha sonra;  iletişim için, tekerlek icadından sonra; avlanmak ve ulaşım ihtiyaçlarını karşılamak için kullanmış. Ve o yıllarda atlarla yaşanıyormuş. Daha sonra 1933 yılında Ankara Atlı spor kulübü kurulmuş.  Ancak kulüp dernekler yasası olmadığı için 1956 yılından itibaren resmi olarak kulüp statüsüne kavuşmuş. Yıllar önce Ankara Atlı Spor Kulübü Yönetim Kurulu  Başkanı Sencer Güneşsoy ile ata verilen önemin dününü bugünün konuştuğumuzda Güneşsoy “Ankara Atlı Spor Kulübü kurulduğunda Türkiye, Kurtuluş savaşından yeni çıkmış genç bir ülkeymiş. Öyle ki tüm törenlerde atlar varmış ve insanların atlara olan ilgisi hat safhadaymış. Ankara’da Ankara gücü stadında Balkan Şampiyonları düzenlenirmiş. Tıpkı şimdiki futbol maçlarına gösterilen ilgi varmış. Bu tür yarışmalara katılım oluyormuş. İstanbul da Ayazağa da süvari grubu yarışmalara katılırmış. İki merkezde gerçekleşir, ilgide oldukça yüksek olurmuş. Daha sonra daha fazla yerde müsabakalar gerçekleşmesi nedeniyle çok geniş bir alana yayılmış. Ancak bu gün Uluslararası standartlara baktığınızda binicilik sporuyla ilgili merkezlere ve bu spora duyulan ilgi çok az. Oysaki dünyada binicilik sporu bir kalkınmışlık göstergesidir.”  sözleriyle atın önemine dikkat çekmişti. Ne kadar doğru bir tespit! 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Söyleşi Buse Daştan

                   GENÇ OLMAM OLUMLU OLUYOR DİNAMİK BULUYORLAR Yüksek mimar olan Buse Daştan, çalışma hayatına İtalya’da üniversite üçüncü sınıfta okurken başlamış. İşine aşık olan Taştan, bu serüvene iki yılda İstanbul’un tanınmış mimari ofislerinde çalışarak devam etmiş. “Her mimarın kendine özgü çizgisi vardır bunu da projelerinize yansıtırsınız ve o sadece size ait olur. Bu duygu ile kendi işimin patronu olursam, kendi çizgimi en iyi şekilde projeler- ime aktarabileceğimi biliyordum. Hedeflerim doğrultusunda ilerlerken, sanayici ailenin kızı olmanın verdiği özgüven ve cesaretle 2015 yılının ilk çeyreğinde kendi adım ile İstanbul da Buse Dastan Architects‘i kurdum ve bu yolda yürümeye devam etmekteyim.” diyor. Taştan ile sektörü ve başarı hikayesini konuştuk. Genç girişimci olarak başarı grafiğiniz yüksek bu süreci anlatımısınız? Tabi ki hiç de kolay olmadı. Herkes gibi bende bu sureci merdiven basamaklarına benzetiyorum. ”Bir dil bir insan” söylemi vardır mesle

EMEL USLU ATİK BAŞARI ÖYKÜSÜ

    GİRİŞİMCİLİK                      DÖNEMİ Mezun olduktan sonra, Gaziantep’te başarılı işler yapan bir inşaat firmasında mimar olarak işe başlamış. Kısa bir süre içinde 53 kişilik bir ekibinin başına proje müdürü ve yarışma koordinatörü olmuş. Türkiye genelinde birçok alışveriş merkezi, iş merkezleri gibi büyük projeleri hayata geçirmiş. 2000 yılında, girişimci ruhu ve kişisel cesareti ile ‘’Az iş yaparım, öz iş yaparım ama kendi işimi yaparım.’’ diyerek mevcut işinden ayrılarak US Mimarlık İnşaat Taahhüt adı altında kendi iş yerini açmış.Atik,‘’benim çocuklarım’’ dediği birçok projeye imza atmış. Bütün bunlarbugünkü başarısının basamaklarını oluşturmuş. AŞİRET AİLEYE İLK  YABANCI GELİN 2002 yılında kendisi gibi mimar olan “hem iş, hem hayat arkadaşı, hem de yol arkadaşım” dediği Diyarbakırlı köklü bir ailenin   oğlu Ender Atik ile evlenmiş. Bu evlilik ile ailenin ilk radikal değişimini başlatmış. Ailenin ilk yabancı ve okumuş ge

Söyleşi Nazlı Yorulmaz

      MESLEĞİNİZ HER NE OLURSA OLSUN, EN İYİSİ OLMAK İÇİN ÇABALAYIN! Makine mühendisi olan Nazlı Yorulmaz, sanayici bir ailenin çocuğu olduğu için erken başlamış iş hayatına... Öyle ki mezun olur olmaz babası ve babasının bir arkadaşı ile birlikte dış cephe temizlik sistemleri, asma iskele üretimi yapan bir firma kuruyor ve bu firmanın bir çalışanı olarak iş hayatına atılıyor. Firmanın muhasebesinden başlayarak, satın alma departmanında, son olarak da proje departmanında görev alarak, iş hayatında deneyim kazanıyor Bugün başarıları ile adından sıkça söz ettiren Yorulmaz; “Çalışma prensiplerini, çalışan olmanın sorumluluklarını, iş takip prosedürlerini ve ast-üst ilişkisi ile ilgili tecrübelerini elde ettim. Mesleki anlamda ise çizdiğimiz projelerin nasıl üretileceğini, üretim aşamalarının nasıl gerçekleştiğini öğrendim.” diyor. Ambalaj sektöründe duayen anne ve babanın kızı olan ikinci kuşak Yorulmaz, genç iş veren olmanın zorluklarını, iş dünyasını, iş kadını